4 Temmuz 2014 Cuma

hoşgeldin 7. ay hoşgeldin 30. hafta hoşgeldin bol şenlikli dönem

ve yiğit 7 aylık oldu

çok güzel oldu, çokta iyi oldu

7. aya girmeden 2 hafta kadar önce alttan bir dişi pırtladı, ve şimdide 2. diş görünüyor...

yiğit bu ay

- tatile gitti ve çok keyifliydi
- ayvalıkta ünlü oldu :) kimse anne babasının adını bilmezken, çarşıda uzaktan görenler "aa yiğit geliyor" dediler
- ilk kez bir hayvanla iletişim kurdu, sanırım önce onu peluş oyuncak sandı, köpeğin kendisinden çok salladığı kuyruğu ilgisini çekti, hiç korkmadı hatta bize doğru koşunca kahkahalar attı. e birazda tüylerini yoldu...
- ilk dişini çıkardı sorunsuz
- ek besin savaşları başladı, yemiyor da yemiyor :(
-son birkaç gündür artık tamamen emekliyor
- dün ilk kez beşiğin kenarına tutunarak dizlerinin üzerinde kalktı.
-yoğurdu ve meyveyi çok sevdi, sebze ve kahvaltıyı ağzına sürmedi
- gelişim sürecinin en atak dönemine yani 30 haftaya girdi
-ilk kez çimlerle temas ettiğinde hiç hoşlanmadı 2. seferde ağladı
-beatles'ın " let it be" şarkısında her koşulda sakinleşti :)

ve ben artık eski ben değilim

eski düzenli başak burcu sinem gitti, sabah 7 de uyanıp son gaz mutfağa koşup yiğit'e (yemese de) bıkmadan usanmadan kahvaltı hazırlayan sonra uyku saati gelene kadar onun için çeşitli şaklabanlıklar yapan ve uyuyunca enerjisi tükendiği için kendini dinlenmek için yatağa atan, daha kalkamadan yiğit uyanınca aynı tempoyla sabah kahvaltıyla aynı anda hazırladığı sebze püresini yedirmeye çalışan bu süreçte üst baş mutfak rezile dönen sonra yiğit'le oyunlar sonra 2. uyku sonra uyurken ses olmasın diye hiçbir iş yapamama. sadece yiğit'in çamaşırlarını toplama, yıkama faslı, sonra yiğit'in uyanması yoğurt yedirme meyve yedirme vs. akşam için yemek hazırlamak isteyip hiç bişey hazırlayamama, akşam baba gelince yiğit'i ona verip yemek hazırlama, sonra yiğit'i uyutma, yemeği yeme, masayı toplama, tam oturayım derken çamaşırları hatırlama, onları asma, 'oh bitti sonunda' deyip oturduğum anda yiğit'in odasından bir ağlama sesi :D

yazarken bile yeterince yorucu, bu rutin içinde ev toparlama, kendine zaman ayırma yok, görüldüğü gibi. bu sebepten ev evlikten, ben benlikten çıkmış durumdayız :D canı saolsun.

tüm bunlara bu hafta atak da eklenince ve yiğit bağırmanın dayanılmaz hafifliğini keşfedince ben de kafa gitti :D devreler yandı... şuan yazacak vakit bulmama şaşıyor yazıyı bir an önce bitirmek için saçmalıyor olabilirim kusuruma bakmayın :(

bütün yorgunluğa ve ataklara rağmen onunla öğrenmek, onun büyümesine birebir şahit olmak paha biçilemez

çok seviyorum. öyle böyle değil....