30 Nisan 2014 Çarşamba

5 aylık bir yiğit

nasıl 5 ay oldu inanın anlamadım... çok çabuk geçiyor zaman. evet o klişe doğru, zaman su gibi geçiyor ve siz bebeğinizin bir haline doymadan bir sonraki hali geliveriyor... bir de hızlı level atlıolar ki anlatamam...

yiğit büyüdükçe onunla öğrenmeye devam ediyoruz... şimdiye kadar ki aylık kontrollerinde boy ve kilosu hep olması gerektiği gibiydi... henüz ek gıda maceramız başlamadı. her anne kadar beni de geren bir olay ek gıda..

annelik gerçekten ciddi bir soğukkanlılık gerektiriyor. asla hataya yer yok... yanlış yaptığınız bir şeyden dolayı bebeğinizin huzursuz olması 1 hafta vicdan azabına eşdeğer... 

dışarıda biraz fazla kalsak yiğit için vicdan azabı çekmeye başlıyorum... "kaç saatir dışarıdayız, şimdş evde olmalıydık ve yiğit özgürce oyun halısında dönüyor olmalıydı" gibi... bunun sonu yok... halbuki o dışarıda çok mutlu...

bu ay yiğit

- ay başında babasından bulaşan soğuk algınlığı yüzünden burun tıkanıklığı ve hafif geniz akıntısı şikayetiyle acemi anne baba olarak soluğu acilde aldık..neyse ki ateş olmadığı için, doğal okyanus suyu ile burun temizliği dışında bir ilaca gerek duyulmadı, böylelikle ilk hastalığımız da jet hızıyla hayatımızdan geçti...

- 2,5 aylıktan beri dönebilen yiğit bu ay artık tamtur yüzüstü dönüp, hedefe kitlenmeye ve ayaklarıyla kendini itmeye başladı, el ayak koordinasyonunu da tamamladı mı emekleme olayını çözmüş olacak...

- çenesi açıldı, akşama kadar hiç susmadan konuşmaya çabaladı, ve sonunda artık "de de de da da da" demeye başladı...

- aşırı hareketli ve kuvvetli olduğu dünkü kontrolde doktor tarafından da onaylandı..

- damakları sertleşti

- ilk kez isilik ve pişik oldu.. malum havalar ısındı..

- yine bol bol güldü, kahkahalar attı, erkeklerin suratı kadınlara oranla daha komik geldi, şarkılar söyledi ve söylenen şarkıları can kulağıyla dinledi.

- annesinin yüzünü burnunu ağzını tutarak sabahları uykudan uyandırdı..

ve

- son 3-4 gündür uykusundan iç çeke çeke ağlayarak uyandı ilk kez :( 

doktorumuz bu ay farkındalığın arttığını ve uykuların daha çok bölünüp daha fazla ağlayabileceğini söyledi... ama yine de çok üzgün hissettim ve hala öyle hissediyorum.

sen hiç üzülmesen, hiç kırılmasan oğlum...

kimse canını yakmasa, hiç ağlamasan istiyorum..

biliyorum mümkün değil ! senin, sen olman için onlarda gerekli. ama bilmiyorum annenin yüreği nasıl dayanacak kırılmana...

seni çok seviyoruz... baban da ben de...

4 Nisan 2014 Cuma

ve 4. ay

yiğit 

iyi ki hayatımızdasın oğlum ! ve bizi hiç bırakma...

bu ay diğer aylardan daha çok seviyorum yiğit'i ve sanırım önümüzdeki ay da bu aydan daha çok seveceğim...

o gün geçtikçe adeta bir pamuk şeker, bir lokum oluyor... gülücükleri çevre sakinlerini baştan çıkarıyor. her gören ona hayran, bir daha bir daha görmek istiyor... 

hep dedim ya hamileyken tek dileğim sağlıklı ve mutlu bir çocuk olmasıydı. çok şükür hem sağlıklı hem de çok mutlu bir bebek yiğit...

yiğit bu ay

-tam tur dönmeyi öğrendi, artık koltuk uykularına son !
-ellerini ağzına sokup uzun uzun söyleniyor, ne anlattığını hiçbirimiz henüz bilmiyoruz :)
-eğilip onunla konuşmak istediğimde yanaklarımdan tutup beni dikkatle dinliyor
-gözgöze geldiğimiz anda çapkın çapkın gülüyor
-tiz ve yüksek seslerden hoşlanmıyor, 1 kez babanesine 1 kez teyzesine bu şekilde konuştukları için ağladı :)
-dedesine bayılıyor, henüz kimse yiğit'e o kadar kahkaha attıramadı...
-sakinliği ve huzuru seviyor, eve birileri geldiğinde çok zor uyuyor...
-artık oyuncaklarını daha bilinçli kavrıyor.
-uyurken yanımda yattığında onun bana bakan ve gülen ifadesiyle gözlerimi açıyorum...
-tam bir yay burcu, özgürlüğünü kısıtlayacak hiç bir şeyi istemiyor
-dışarıda olmak onu çok mutlu ediyor
-hala uykudan mutlu uyanıyor, dırdır yaparak bizi de uyandırıyor :)
-her geçen gün bir önceki günden daha eğlenceli oluyor...

bunun dışında

- yattığı gibi emziği ağzına alıp gözlerini kapayan yiğit son birkaç gündür uykusu çok olsa da uyumamak ve emziği almamak için direniyor, ama biz bunun geçici bir süreç olduğunu biliyor ve soğukkanlılığımızı korumaya çalışıyoruz... zaman zaman sinirlenmiyor muyum ? tabi ki sinirleniyorum ama öyle güzel birşey ki çok uzun sürmüyor, 

bu ay beni endişelendiren durumlardan biri bezinde kan görmem oldu, ilk seferde panik yapmayarak bekledim ama 2. kez gördüğümde hemen doktoru aradım...

boşuna korkmuşum :) bu gördüğüm kan değil ürat kristalleriymiş, ve erkek bebeklerde genelde olurmuş, sonra yeğenimde de olduğunu hatırladım...

yine 2 ay aradan sonra tamda 4. aya girdiğimiz gün aşılarımızı olduk... sabaha karşı ateşimiz 38.1 oldu fakat keyfi gayet yerinde olduğundan üstünü soymak dışında herhangi bir müdahalede bulunmadım. akşama doğru düşmüştü...

bu ay daha az kilo alıp daha çok boyu uzadı ve annesini babasını biraz daha çok sevmeye başladı...

nice ayların yılların olsun benim zeytin gözlü oğlum !